Gözden Kaçırmayın

Dr. Ceyla Özbayoğlu Yalova'da Yeni Kliniğinde Hizmete BaşladıDr. Ceyla Özbayoğlu Yalova'da Yeni Kliniğinde Hizmete Başladı

İstanbul'un Şiirle Dansı: Bir Destanın Doğuşu


Ünlü şair ve ressam Bedri Rahmi Eyüboğlu, "İstanbul Destanı" adlı şiirinde kentin ruhunu eşsiz bir şekilde betimliyor. Eyüboğlu, İstanbul'u anlatırken martılardan masallara, Yahya Kemal'den Orhan Veli'ye uzanan bir düşünce zinciri kuruyor. Şiir, şehrin hem tarihini hem de günlük yaşamın içindeki şiirselliğini gözler önüne seriyor.


Martılar ve Masallar Şehri


Şair için İstanbul denince akla gelen ilk imgelerden biri martılar oluyor. Eyüboğlu, martıları "yarısı gümüş yarısı köpük, yarısı balık yarısı kuş" olarak tanımlayarak şehrin denizle olan ayrılmaz bağını vurguluyor. Aynı zamanda İstanbul'u bir masal, "bir varmış bir yokmuş" diye başlayan zaman üstü bir hikaye olarak yorumluyor.


Kolektif Bir Sevincin Heybeti


Şiirde, İstanbul'da yaşamanın getirdiği ortak duygulara da değiniliyor. Binlerce insanın aynı anda aynı şeyi duymasından doğan sevincin heybeti, şehrin sosyal dokusuna işaret ediyor. Bu durum, kafalarda biriken binlerce, yüzbinlerce, milyonlarca anının bir mısraya dönüşmesiyle sonuçlanıyor.


Şiirin İkonik İsimleri: Yahya Kemal ve Orhan Veli


Bedri Rahmi Eyüboğlu, İstanbul denilince akla gelen şairlerin değişimine de şiirinde yer veriyor. Bir dönem Yahya Kemal'in geldiği akla, artık Orhan Veli'nin geldiğini belirtiyor. Orhan Veli'yi "yaralı bir güvercin misali" betimleyerek, onun şiirinin bu kentin bir yerine sessizce konduğunu ifade ediyor.


Şehrin Deli Edici Cazibesi


Şiir, İstanbul'un karmaşık ve büyüleyici enerjisini "Deli eder insanı bu şehir deli" dizesiyle özetliyor. Bu ifade, kentin hem yaratıcılığı tetikleyen hem de yorucu olabilen ikili doğasını gözler önüne seriyor. Eyüboğlu, son olarak Orhan Veli'ye bir selam göndererek "Kadehlerin çınlasın" diyor.