Gözden Kaçırmayın
Çankırı Özel Karatekin Hastanesi 21. Yılını KutluyorGazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Yaralı Kalbi
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün gençlik yıllarından itibaren cephelerde omuzladığı ağır sorumluluklar ve yoğun stres, sağlığını önemli ölçüde etkiledi. Düzensiz beslenme, uykusuzluk ve yoğun sigara kullanımı, bu yükü daha da artıran faktörler oldu. Cumhuriyet'in ilanından sonra ise yeni devletin inşası, siyasi baskılar ve bitmek bilmeyen mücadeleler, Atatürk'ün kalp sağlığını daha da yıprattı.
İki Kritik Kalp Krizi
Gazi Paşa, hayatı boyunca iki önemli kalp krizi geçirdi. İlk kalp krizi Kasım 1923'te bir yürüyüş sırasında yaşandı. Baskı tarzında ve sol kola vuran göğüs ağrısıyla başlayan krizde, kendini iyi hissetmediğini sessizce belli eden Atatürk, bir kayanın üzerine oturdu. Çevresindekilerin endişesini fark edince kısa süre sonra ayağa kalktı ve daha iyi olduğunu söyleyerek onları rahatlattı.
İkinci ve daha belirgin kalp krizi ise Mayıs 1927'de yemek masasında benzer şikayetlerle ortaya çıktı. Her iki olayda da göğüste baskı ve sol kola yayılan ağrı tarif etti.
Dönemin Tıbbi Olanakları ve Tanı Süreci
O dönemde EKG (Elektrokardiyogram) cihazı keşfedilmiş olsa da yaygın değildi. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde bir cihaz bulunduğu tahmin edilse de Gazi Paşa'ya EKG çekilmedi. Bugün kalp krizinin çok kısa sürede tanı almasını sağlayan troponin testi, ekokardiyografi ve anjiyografi gibi modern tanı araçları henüz mevcut değildi.
Dönemin önemli hekimleri Dr. Refik Saydam ve Ord. Prof. Dr. Neşet Ömer İrdelp başta olmak üzere, vakayı "angina pektoris" olarak değerlendirdi. Bu tablo, günümüz tıbbında akut koroner sendrom olarak tanımlanmaktadır. Devletin istikrarı kaygısıyla, Atatürk'ün bu hastalığı dönemin kamuoyuna sınırlı biçimde yansıtıldı.
Kalbi Zorlayan Risk Faktörleri
Savaş meydanlarında geçen bir gençliğin ardından Gazi Paşa'nın kalbi yeni bir imtihanla karşı karşıya kalmıştı. Yaşam tarzı ve çalışma koşulları, kalp sağlığını olumsuz etkileyen bir dizi risk faktörü oluşturuyordu. Bu faktörler şunlardı:
- Yoğun Stres: Cephe sorumluluğu ve devlet kurma sürecinin getirdiği baskı.
- Düzensiz Beslenme ve Uykusuzluk: Hareketli ve yorucu yaşam temposu.
- Yoğun Sigara Kullanımı: Önemli bir kardiyovasküler risk faktörü.
Cephelerin tozunu, siyasetin fırtınasını ve bir milletin yükünü taşıyan bu yıpranmış kalp, tüm zorluklara rağmen coşkusundan hiçbir zaman vazgeçmedi.





Yorumlar
Yorum Yap